Gençlik
Gençlik Problemleri: 13-14 yaş sendromu
Hem çocuk hem de genç bir yetişkin olduğunu kabul ederek anlamaya başlamak gerekiyor.
Uzman görüşlerine bakıldığında, ebeveyn ve ailelere tavsiyeler 2 davranış şekli üzerine yoğunlaşıyor.
- Sözle empati kurma: “ben de her gece yatmadan dişlerimi fırçalıyorum, tavsiye ederim. Diş problemlerim yok bu yüzden”, “ben bu elbiseyi daha çok beğendim” gibi.
- Beceri geliştirmesine katkı sunma: Alternatifler sunarak yeni beceri geliştirme, hobi, gezme yeri önerileri sunup, teşvikle beraber fiili olarak götürme (dans kursu, spor aktivitesi vs.)
Seçimleri alternatiflerle daraltmak şart bu süreçte. İtiraz etme, korktukları için yapmayı reddetme veya genel olarak istemediklerini belirtmeleri ise normal bir akış. Bu yüzden ebeveynlerin “o zaman bak şu imkan var, hadi bunu deneyelim! Ben de gelirim yanında” demeleri tavsiye edilmektedir.
“Senin vücut yapına voleybol çok uygun görünüyor”, resim veya kanıt göstererek “bu sporu yapanların bak vücut yapısı ne kadar hoş duruyor” gibi yaklaşım önerilmekte.
Kendi haline bırakıp, kendi isterse yapar gibi bir yaklaşım sadece kısa ve geçici bir süre için tavsiye ediliyor. Çocukları yönlendirmek, sorumluluk bilinci aşılamak, empati yeteneğini geliştirmek için sosyalleşmelerini sağlamak ise en önemli husus. Unutmayın, atmaları gereken birikmiş enerjileri bulunuyor.
Vücut yapıları gelişmekte ve değişmekte olduğundan, utanmaları, sıkılmaları, saklamaya çalışmaları çok normal. Kendilerini ya hiç beğenmedikleri ya da aşırı beğendikleri süreçler geçiriyor olmaları olası olduğundan, her koşulda sizin kendisini beğendiğinizi, bunun bir değişim süreci olduğunu vurgulamanız, yalnız atlatmak zorunda olmadığını hatırlatmanız ve “hepimizin bu yaşlarında değişimleri sancılıydı” diyerek örnekler sunmanız faydalı olabilir.
Öfke kontrolü sorunları yaşanabilir. Önemli olan sizin de ona şiddet veya bağırmayla karşılık vermemeniz olacaktır.
Aman o yapamaz demeyin!
Gençlere kural koymak ve sorumluluk vermek gerekiyor. Ama kızıp, bağırıp, aşağılama cümleleri ile değil, bu tepkiselliğe sebebiyet veriyor.
Alışveriş tutkusu, bir trende kapılması (Amerikan hayranlığı, futbol tutkusu, K-Pop ve Kore akımları), makyaj merakı, arkadaş çevresinin olumsuz etkileri, dijital ürün (telefon, tablet, bilgisayar, oyunlar vs.), aşırı yeme vs. bağımlılıklar gözlemliyor olabilirsiniz. Belki diğer ebeveyn arkadaşlarınızla dahi paylaştığınızda ortak bulgulara varıyorsunuz.
Kızlar bu yaş döneminde daha çabuk ergenliğe girerken, erkekler 15 yaş civarında hormonları gereği aktifleşmekte.
- Yine uzmanların yaptığı analizlere bakacak olursak; 13-14 yaş ergenlerde en temel belirtiler aşağıdaki gibi sıralanmakta:
- Bağımsızlık kazanma ihtiyacı,
- Başarılı hissetme ihtiyacı,
- Arkadaşlarına ve çevresine havalı görünme ihtiyacı,
- Kendinin büyüdüğünü ailesine kabul ettirme ihtiyacı,
- Güzel görünme ihtiyacı (Aşırı makyaj, aşırı alışveriş tutkusu)
- Arkadaş ve aile çevresinden daha zeki, daha güzel, daha… gibi kıyaslamalara başlaması ve insanları beğenmeme eğilimi (Bazı bireylere – özellikle aileden – çabuk sinirlenebilirler ve tepkisel davranırlar. Sebebi çocuk gibi sürekli uyarılıyor, sen çocuksun daha deniliyor olması olabilir)
- Çocuk gibi davranılması,
- Ebeveynlerin kurduğu benim zamanımda gibi cümleler,
- Cinsellik ve sevgili ilişkilerine tepkili gibi yaklaşıyor gibi görünseler de merak ve keşfetme döneminin başlaması, (Ebeveynlerin açıklamalarla desteklemesi – fizyolojik değişimin başlaması sebebiyle hormonların da değiştiğini anlatmasına ihtiyaç duyarlar. Bu merakı ilk arkadaşlarında gözlemlemekte, paylaşmakta, hatta merak ettiklerini daha detaylı olarak dijital ortamlardan araştırmaktadırlar.)
- Tek ilgi alanları: kendileri ve kendilerinin ne istediğidir. (Kendine saplanma durumu)
- Bir ebeveyn tarafından kendisinin yaptığı şeyleri beğenmemesi ve büyük başarılar dışında yaptığı küçük şeyleri görmemesi düşüncesini algılayan bir çocuk bu süregiden deneyimlerin etkisi ile ileride ancak çok başarılı olduğu durumlarda takdir edileceği hissine sahip olabilir ve enerjisinin büyük kısmını önemli gördüğü insanlardan büyük başarılar sağlayarak takdir almaya adayabilir.
- Arkadaşları arasında takdir ve beğenilme
- Kendini arkadaş ve ailesinden daha başarılı hissetme dürtüsü
- Her şeyi en iyi kendisinin yapma isteği ve hatta öyle hissetmesi
MAKYAJ ve ALIŞVERİŞ MERAKI:
Genç kızlar bu dönemde makyajı, daha çok çevresine büyüdüğünü kanıtlamak için yapmaktadır. Ayrıca uzmanlar gençlerin kendini güçlü hissetme ihtiyacını da bununla nitelediğinden bahsetmektedir. (ilk insanda savaşa giderken boya sürmek gibi)
Uzmanlar, ebeveyn olarak sıklıkla sohbetler ve bir şeyler izlerken ya da gezerken; (TERS PSİKOLOJİ uygulayarak – kızmak yerine)
- “Ben makyajdan ve çok makyaj yapanlardan hoşlanmıyorum”,
- “Bana fazla makyaj güzel gelmiyor”,
- “Doğal güzellik seviyorum, boyalar sürülmesi güzel görünüm yaratmıyor bence”
- “Yapay duruyor makyaj”,
- “Şu kıza bak, aşırıya kaçmış ve bir erkek gözünden; güzel görünümü tamamen gitmiş”,
- “Genelde erkekler çok makyajlı kadınları güzel bulmazlar”,
gibi mesajlar verilmesini öneriyorlar.
Ergenlik süreci başladığından, yüzündeki aşırı yağlanma, sivilceler, lekeler ve beğenmediği noktaları kapatmak için abartıldığını da tahmin edebiliyorsunuzdur. (Unutmayın, vücudunda beğenmediği çok nokta olması bu yaş döneminde normal)
Her söyleminize inat eğer hala makyaj yapmak istiyorsa:
-
- Deri, zührevi hastalıklar, alerjen etkiler bir uzman tarafından anlatılabilir
- “Burada gençlerimiz için en önemli öğreti, önemli ve güzel olanın sağlıklı olan bir cilt olduğunu anlayabilmeleridir.
- Cilt doktoruna ivedilikle götürülmeli ve sivilce oluşumları konusunda uzman görüş ve ürünler hakkında bilgilendirilmesi sağlanmalıdır (ebeveyni dinlemek yerine doktor veya bir uzmanı dinlemek daha büyük bir etki yaratabilir)
- Ebeveyn ile alışverişe çıkıp organik veya mineral bazlı, pastel tonlarda, koruyucu etkili ürünler alınabilir. (Kızmak yerine yanındayım, ama ben çok hoşlanmıyorum mesajı vermek, daha sağlıklı sayılabilecek ürünlere yönlendirmek daha etkili olacaktır.)
- Bilinçlendirmek, makyaj malzemesi içerikleri hakkında bilgiler verilmesi önemli bir hareket olabilecektir.
KONTROL MEKANİZMASI İÇİN TAVSİYELER:
Ebeveyn olarak sınırlarınızın çok zorlandığını hissetmeniz çok doğaldır. Önemli olan sakin kalabilmek, “beni şu anda çok sinirlendirdin ama bence sen bunu odanda düşün, ben de sakinleşeyim, öyle konuşalım” yaklaşımının doğruluğu pek çok uzmanın ortak görüşü olmaktadır.
Normal konuşma tonunda; “Ben seni çok seviyorum, peki neden beni üzmeyi tercih ediyorsun?” gibi soru yönelterek, bu sorular sayesinde empati yeteneği ve hissettiğinizi anlama becerisi gelişecektir.
Avrupa’daki uzmanların tavsiyesine göre;
- 6 kelime kuralını uygulayın. Uyarı yaparken 6 kelimeyi geçmeyin, sonra susun, sabırla kendisini izleyin ve sonra kendisinin yanından uzaklaşın. Az kelime kullanmak psikolojik olarak etki etmektedir. Ama göz kontağı ile anlatımda bulunulmasına önem verin. Hayatınızdaki bütün kızma anlarında bunu uygulayabileceğinizin de altını çiziyorlar.
Kısacası, bu yaş grubu da hepimiz gibi aslında sevilmek, değer görmek ve dikkate alınmak istiyor! Sadece yöntemleri farklı…